History will be kind to me, for I intend to write it... Winston Churchill

24 Ağustos 2011 Çarşamba

Set

Eski Mısır Dini'nin çöl, fırtına, kaos ve karanlıklar tanrısı olan Set, Heliopolis Enneadı’nın bir üyesiydi; Osiris, İsis ve Neftis’in kardeşi (aynı zamanda Neftis’in kocası), Anubis’in babası, Horus’un amcası, Nut’la Geb’in oğlu, Şu’yla Tefnut’un torunuydu. Yukarı ve Aşağı Mısır birleşmeden önceki dönemin arkeolojideki adı olan Nakada Kültürü’ne adını veren kent (Eski Mısırcası Nubt), Set’in en önemli kült merkezlerinden biriydi. Şa adı verilen, Set hayvanı da denen ve köpeğe benzeyen bir hayvanın başına sahip bir insan olarak tasvir edilirdi. Sembollerinden biri, was denen ve gücü temsil eden tanrıların asasıydı. Asanın üst kısmının şekli, Set hayvanının başı şeklindeydi. Söz konusu hayvanın çölde yaşayan bir köpekgilden ya da çakaldan etkilendiği tahmin edilmektedir. Set hayvanı dışında antilop, su aygırı, timsah, akrep ve yaban domuzu Set’le özdeşleştirilen kutsal hayvanlardı. Set hayvanına ilişkin tasvirler M.Ö. 4000’e kadar gitmektedir.

Set’e tapınma Mısır’ın tarihsel gelişimiyle yakından ilgili bir şekilde gelişim ve değişim göstermiş; kimi zaman artmış, kimi zaman tapınakları ve tasvirleri tahrip edilmeye varacak düzeyde azalmıştır. Set Yukarı Mısır’ın, Osiris’in oğlu Horus Aşağı Mısır’ın koruyucusuydu. Eski Krallık başlarken, yani Yukarı Mısır’la Aşağı Mısır birleştiğinde, iki tanrı Mısır’ın birleştiricileri olarak anılan tanrılardı. Horus Firavun’la özdeşleşirken, Set de Güneş Tanrısı Ra’nın koruyucusuydu. Ancak, gerek Osiris’in daha ortaya çıkması, gerekse siyasi nedenlerle Set’in Horus ve Osiris karşısında bir bakıma güç kaybetmesi, Set’e tapınmanın azalmasına neden oldu. Şöyle ki; Set’le Horus arasındaki şiddetli mücadele, birkaç kez Ennead tanrılarının huzurunda olmak üzere, sonunda Horus’un galibiyetiyle sonuçalanmasına neden oldu. (Gerçi miti Osiris’i anlatırken anlattım ve Horus’ta bir daha anlatacağım başka boyutlarıyla ama, Set bu mücadele sonucunda inanışa göre Osiris’in bedenini Ennead Tanrıları tarafından sonsuza kadar sırtında taşımaya mahkum edildi.) Bunun siyasi sonucu, Osiris’in tahtını Horus’a devretmesi ve bu nedenle de tahta geçme sırasının Eski Mısır’da babadan oğula olmasının dinin temelini oldu. Bu sayede Firavun’un kardeşleri tahtta hak iddia edemediler – en azından oğlu olduğu sürece.
Diğer yandan, mesela Yeni Krallık döneminde Set’e olan ilgi artmıştır. Bunun da başlıca nedeni yine tarihseldi; zira Set, İkinci Ara Dönem denen ve Orta Krallığı kuzeyden gelerek yıkan ve Aşağı Mısır’da kendi krallıklarını kuran Hiksoslar’ın tanrıları Sutekh ile özdeşleştirilmişti. Hiksoslar’ın başkenti Avaris kökenli olan 19. Hanedan’ın ilk Firavunu I. Ramses’in Set kültüyle yakın bağları vardı. Bu nedenle bu hanedan döneminde Set’in etkisi artmış ve Yeni Krallık yıkılıncaya kadar da devam etmiştir. Öyle ki, bu dönemdeki bazı Firavunlar Set’i kraliyet isimlerinde kullanmışlardır; I. Seti, II. Seti ve Setnakht’ta olduğu gibi.

Üçüncü Ara Dönem’den, yani M.Ö. 1080’den itibaren Set kültünün terk edildiğini görüyoruz. Pek çok tapınakta Set, Tot ve Sobek’le değiştirilmiştir. İyice ilerleyen dönemlerde de bir canavara dönüştürülmüştür. Pagan inanışın Roma İmparatorluğu’nda yasaklanmasıyla birlikte (M.S. 380), Set’e tapınma da tamamen ortadan kalkmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder