History will be kind to me, for I intend to write it... Winston Churchill

21 Ağustos 2011 Pazar

Osiris

Eski Mısır Panteonu’nun en önemli tanrılarından, Heliopolis Ennadı’nın üyesi ve Yeraltı Dünyası’nın Tanrısı Osiris (Eski Mısırca Asar), Şu’yla Tefnut’un torunu, Nut’la Geb’in oğlu, (aynı zamanda karısı olan) İsis, Neftis ve Set’in kardeşi, Horus’un babasıdır. En önemli tapınağı Abdjedu’da (Abydos) bulunmaktaydı. Atef adlı, sadece kendisine özgü bir taç takardı. Bu taç, Yukarı Mısır’ın Beyaz Tacı Hedjet’in iki tarafına eklenmiş birer tüyden ibaretti. Mumyalanmış ve teni yeşil renkli olarak tasvir edilirdi. Yeşil renk yeniden doğuşu temsil etmekteydi.

Osiris’le ilgili en önemli mit İsis, Set ve Neftis’in içinde geçtiği mittir ve Mısır dininin en önemli mitlerinden biridir. Buna göre o sırada Mısır’ın kralı olan Osiris’in erkek kardeşi Set, Osiris’i kıskanmakta ve ondan kurtulmak istemektedir. Aklına bir plan gelir. Sadece Osiris’in sığacağı büyüklükte bir tabut hazırlatacak, bir parti sırasında bu tabutu getirecek ve kim içine sığarsa ona vereceğini söyleyecekti. Aynen de oldu, kimse sığmadı, bir tek Osiris içine girebildi. Ancak bunun olmasıyla birlikte Set ve arkadaşları tabutun üstüne atlayarak kilitlediler ve onu Nil’e attılar. Osiris’in kızkardeşi ve karısı İsis ve diğer kızkardeşi Neftis, onu diriltmek için yollara düşer. İsis, Osiris’in vücudunu ve tabutu Biblos’ta (bugünkü Lübnan’da) bulur. Bulduktan sonra onu uygun bir ayinle ölüler dünyasına göndermek üzere Mısır’a getirir. Ne var ki, yolda dönerken İsis’in bataklığa gizlemiş olduğu Osiris’in tabutunu, orda avlanmakta olan Set bulur. Diritlmesini önlemek için Osiris’i 14 parçaya ayırıp Mısır’ın dört bir yanına fırlatır (bir yıldaki dolunay sayısı 12-14 arasıdır; 14’ün sebebi budur). İsis, Osiris’in fallusu dışında kalan 13 parçayı bulur, 14. parçaysa Set’in dostu olan Nil’de yaşayan bir balık tarafından yutulur. Kayıp parçanın yerine onun altından yapılmış bir kopyasını koyar ve Osiris’i Anubis’e mumyalatarak dirilttirir. Böylece Osiris, Yeraltı Dünyası Tanrısı olur; Set ise diğer tanrılar tarafından Osiris’in vücudunu ebediyen sırtında taşımaya mahkum edilir. Oğlu Horus da ayrıca babasının intikamını alır, ama onu Horus’u yazarken anlatayım artık.

Edindiği bu rol nedeniyle Osiris, aynı zamanda ölümlerinde firavunlarla (ilerki dönemde herkesle) özdeşleştirilmiştir. Her ölen firavun bir ‘Osiris’ olur ve Tanrı Osiris’le birleşir.

Yeniden dirilişle ve fallusunun Nil’de yaşayan bir balıkla ilişkilendirilmesi, Osiris’in aynı zamanda bir bereket tanrısı olmasına da neden olmuştur. Eski Mısır inancına göre Nil taşkınlarının olması gerektiği gibi gerçekleşebilmesi, Osiris’in isteğine bağlıdır.

Osiris, Ptolemy hanedanı döneminde Mısır’ın Hellenleşmesi’yle birlikte, Zeus’la birleştirilerek Serapis adında bir tanrının da Mısır temelini oluşturur. Tapınaklarına da Serapeum denirdi. Bunların en önemlisi İskenderiye’de bulunmaktaydı; M.S. 391’de İskenderiye Patriği Theophilus tarafından dolduruşa getirilen şehrin Hıristiyanları tarafından yok edilmiştir.

M.Ö. 3000 civarından beri tapılan Osiris kültünün son tapınağı olan Philae Adası’ndaki Tapınak, Roma İmparatoru Theodosius’un 380’deki Fermanı’nın gazabından kurtulmuştu. Ancak Doğu Roma İmparatoru I. Jüstinyen’in bu tür şeylere tahammülü yoktu; bu nedenle M.S. 6. yy’da Jüstinyen’in emriyle bu tapınak da kapatıldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder