History will be kind to me, for I intend to write it... Winston Churchill

18 Ağustos 2011 Perşembe

Geb

Heliopolis Enneadı’nın bir üyesi olan Yeryüzü Tanrısı Geb, Nut’un kocası; Osiris, İsis, Set ve Neftis’in babası, Şu ve Tefnut’un oğlu ve Atum’la Iusaaset’in torunudur. Eski Mısırlılar Geb’in kahkahalarının depremleri meydana getirdiğine ve ekinlerin yetişmesine izin verdiğine inanırlardı.

Geb, yere uzanmış bir adam olarak tasvir edilirdi. Bu tasvir genelde karısı ve kızkardeşi Gökyüzü Tanrıçası Nut’un ters ‘u’ şeklinde onun üzerinde duruşuyla birlikte olurdu. Şu ve Tefnut tarafından yaratıldıktan sonra, öncesinde Nut’la ‘birleşik’ olan Geb, Hava Tanrısı Şu’nun aralarına girmesiyle ondan ayrılmıştır.

İlerleyen dönemlerde Geb, oğlu Osiris ve Tanrı Min gibi yeraltı dünyasıyla özdeşleştirilmiş, Osiris’ten önce Mısır tahtında oturan bir kral olarak değerlendirilmiştir. Yeraltı Dünyasıyla özdeşleştirilmesi, Eski Mısırlılarca bitki örtüsüyle de ilişkilendirilmesi sonucuna neden olmuştur; mesela kaburgalarında Mısır için çok önemli bir yiyecek kaynağı olan arpa yetiştiği düşünülürdü.

Yeraltı dünyasıyla, bitki örtüsüyle ve kraliyetle bağlantısı, Geb’e bir rol daha yakıştırılmasına neden olmuştu. Şöyle ki, Eski Mısır inancına göre bir kişinin ruhu beş bölümden oluşuyordu: Ren, Ba, Ka, Ib ve Şeut. Ren kişinin adı, Ba kişiliği, Ka ruhsal varlığı, Ib metafiziksel anlamdan kalbi, Şeut da gölgesiydi. İlerleyen dönemlerde zaten bunların da açıklamasını yazıp çizeceğim, ancak şimdi daha fazla konudan sapmaya neden olacağı için burda kesiyorum bunu. Dönelim Geb’e. Geb’in yeraltı dünyasıyla bağlantı kurulması, Ren’in koruyucusu olduğuna inanılan yılan başlı Tanrıça Renenutet’in de kocası olarak tasvirine neden olmuştu. Renenutet’in kızı (bazen de oğlu) olan Nehebkau da, ölümden sonra Ka ile Ba’nın birleşmesinden sorumluydu ve o da yılan şeklindeydi. Bu nedenlerle Geb, bazen yılan şeklinde de tasvir edilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder